Bizi Takip Edin!
Dil Seçimi
Sepetim
Satın Al
  1. Ana Sayfa
  2. Nereids
  3. Dalışın Tarihçesi

DONANIMLI DALIŞ

Dalış Türleri ve Tarihçesi

Eski Çağlardan günümüze Dalış türleri ve Tarihçe

Yüzyıllardır insanlar nefes tutarak dalmayı dünyanın çeşitli yerlerinde uygulamışlardır. İlk defa en az 5000 sene önce insan okyanus dipleri ile tanışmış, aklı ve keşfetme arzusu ile bugünkü duruma gelmiştir. Suyun altını keşfetmek belki de her insanın düşlerini süslemiştir. Avlanmak, keşfetmek, tekneleri tamir etmek veya ele geçirmek istekleri, hazineler bulma hayalleri su altında uzun süre kalabilme isteğini arttırmıştır.

nereids-dalis-merkezi-tarihce-icerik-img1 

Bachrach (1982) dalış tarihinde beş ana metot tanımlar:

  • Nefes tutarak - serbest dalış,
  • Skin dalış,
  • Can dalışı,
  • Satıhtan destekli veya kasklı dalış,
  • Scuba dalışı ve saturasyon dalışı,
    Bugün bu yöntemlerin hepsi uygulanmaktadır.

Suyun altında uzun süre kalabilmek için ne yapılmalıdır? Uzun bir boru ile nefes alıp suyun aşağılarına inmek mümkündü fakat suyun basıncı ve borunun uzunluğu nedeniyle bu dalışlar çok kısa oluyordu. Hava dolu bir keseden nefes alma denendi fakat karbondioksit birikmesi sebebi ile bu da başarılı olamadı.

16. yüzyılda yüzeyde hava ile doldurulan dalış çanları keşfedilince belki de ilk defa suyun altında uzunca bir süre kalabilme imkânı doğmuş oldu. Bu çan su yüzeyinden biraz aşağıda duruyordu. Taban kısmı açılabiliyor ve suyun sıkıştırması ile dengeli hale gelen hava, çanın içine hapsolmuş vaziyette saklanabiliyordu. Dalıcı aşağıya inene kadar kafasını hava alacak şekilde çanın içinde tutuyor, dibe ulaşınca derin bir nefes alıp havası bitene kadar sünger toplayabiliyor ve dibi keşfedebiliyordu. Havası bitince tekrar çana dönüp nefes alma ve elindekileri bırakma imkânı buluyordu.

16. yüzyılda İngiltere ve Fransa'da deriden yapılmış bütün dalış elbiseleri 20 metre derinlikte denenmeye başladı. Su yüzeyinden elle körükler vasıtasıyla pompalanan hava, metalden yapılmış tamamen kapalı kaskların içine veriliyor ve dalıcının hem basıncını ayarlıyor, hem de hava vererek suyun daha derinlerine inmesini sağlıyordu. 1830 yıllarına kadar bu sistem özellikle gemi enkazlarındaki çalışmalarda kullanılmıştır.

19. yüzyıl başlarken teknolojik ve bilimsel gelişmeler su altını keşfine büyük bir ivme kazandırdı. Paul Bert ve John Scott Haldane tarafından Fransa ve İskoçya'da yapılan bilimsel çalışmalar sayesinde suyun basıncını vücut üzerinde yaptığı etkileri ve emniyetli dekompresyon limitlerini tanımlamak mümkün oldu. Aynı zamanda kompresörlü hava pompaları, regülatörler, vs suyun altında uzun bir süre kalabilmeye olanak verdi.

20. yüzyılda gaz karışımları geliştirilene kadar sert kasklı tiplerde herhangi önemli bir gelişme olmadı. Helyum-oksijen karışımının ilk büyük kullanımı 1939'da USS Squalus denizaltısında oldu. Sert kasklı sistem bugün ticari olarak kullanılan en popüler sistemdir. Geliştirilen gaz karışımları ve dekompresyon tabloları dalıcıların suyun altında daha uzun süre kalmasına olanak vermiştir. Bütün avantajlarına rağmen bu sistemin en büyük dezavantajı dalıcının hareketlerini sınırlamasıdır. Bu sınırlama, scuba ekipmanlarının geliştirilmesi ile kısmen aşılmıştır.

Dalıcılar tarafından sırtta taşınarak kullanılan, sıkıştırılmış hava ile dalış (Scuba dalışı)

nereids-dalis-merkezi-tarihce-icerik-img2 

Yeterli scuba sistemlerinin gelişiminde birçok adım vardır. 1908'de Friedrich Von Drieberg bir kutu içinde Triton adı verilen ve sıkıştırılmış hava bulunan sistem yapmış fakat çalışmamıştır, yalnız bu deneme sıkıştırılmış havanın dalıcının arkasına eklenerek gerekli havayı verebilen bir sistemin yapılabileceği inancını doğurmuştur.

SCUBA (Self Contained Underwater Breathing Apparatus) Sualtında kendinden beslemeli solunum cihazı kelimesi baş harflerini ifade etmektedir. Diğer dalgıçlara kısayla, sualtına bizlere hareket serbestliği sağlar, rahatca gezerek sualtını keşfetmemize imkan verir.

Hava valfleri scuba aletlerinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Dalıcılar kullanılan havayı dışarı verdiklerinden çok fazla hava atılmakta ve ziyan olmaktadır.1920 lerde Fransız Deniz subayı Yves Le Prieur 1926 da patentini aldığı kendi kendine yeterli hava içeren dalış aparatını geliştirmiştir. Bu sırta takılan çelik bir tüp içerisinde sıkıştırılmış havayı koyarak ve bir hortum ile ağızlığa bağlanması ile oluşmuştur. Dalıcı bir burun mandalı ve görmeye ve korumaya yarayan bir gözlük kullanmakta fakat basınç eşitlemeye izin vermemektedir. Bu silindirlerde 2000 psi hava bulunmakta ve 15 dakikalık dip zamanına izin vermektedir. Bu modellerin gelişimi ile 12 metrede 10 dakika ve 7 metrede 30 dakika süre sağlanmıştır. Le Prieur'ün aletinin en büyük problemi ise sürekli aynı miktarda hava sağlayan akış vanasının eksikliği idi. 1943'te, yani le Prieur'den 20 sene sonra Emile Gagnan ve Kaptan Jacques Cousteau kendi "Su Akciğerleri" adını verdikleri aletlerini geliştirdiler. Bu alet her biri 2500 psi'lik iki veya üç tüpten gelen havayı bir iç akış valfine vererek çalışıyordu. Bu tasarım modern açık devre scuba dalış elbiselerinin gelişimini sağladı. 1939'da Dr. Christian Lambertsen oksijen nefes alma aletleri geliştirmeye başladı. Bu aletler birçok dalıcı tarafından başarıyla kullanıldı.

Hareket serbestliği yönünde en büyük gelişim 1930'larda Commander de Carlieu tarafından geliştirilen, 1680'de Borelli'nin geliştirdiği palet benzeri ayaklardan beri geliştirilen ilk paletlerdi. Le Prieur'ün tankları, maskesi ve burun mandalı ile beraber kullanıldığında Carlieu'nün paletleri dalıcıya suda yatay vaziyette durma ve hareket etme olanağı veriyordu. Daha sonra geliştirilen tek camlı maskeler dalıcıya daha iyi görüş, daha iyi basınç dengelenmesi ve konfor emniyet sağlamıştır.

Açık ve kapalı devre olarak 2 temel scuba prensibi vardır. Açık devre dediğimiz, sportif dalışlarda kullanılan çıkan bütün havayı suya bırakır. Kapalı devre sistemler ise atılan hava karbondioksiti temizlenip tekrar oksijen eklenerek yapılan ve açık devre sistemleri gelişmeden evvel yaygın olarak kullanılmaktaydı. Şu anda baloncuk çıkartmadığı için askeri alanda kullanılmaktadır. Bütün bu sistemlerde nefes alınan hava ile çevreleyen suyun basıncı aynı olmakta ve hızlı çıkış halinde dekomprasyon problemlerini ortaya çıkartmaktadır. Solunum havası olarak hidrojen-oksijen, helyum-oksijen, helyum-nitrojen-oksijen gibi karışımlarla bu süre ve derinlikler artabilmektedir.

Habitat (Yerleşimler)

Yerleşimler doyuma ulaşmış dalıcı-bilim adamlarının yaşadıkları ve uzun zaman basınç altında yaşadıkları su altı yaşam yerleridir. Genelde çok odalı silindirik yapıda olup deniz yüzeyinde uzun zaman yaşamak için gerekli kolaylıklar ve basınç odası kolaylığı eklenmiştir. Yerleşimlerdeki basınç ortam basıncında tutulur ve solunan hava derinliğe göre karışım olarak verilir. Habitat dalıcıları satıhtan dalar ve yerleşime girerler veya satıhta yerleşimin bulunduğu derinlikteki basıncına kadar basınç altında tutulup daha sonra yerleşime yollanırlar. Dalgıç işini bitirince su altında veya satıhta dekomprasyon odasında yerlerini alırlar.

Scuba Nedir?

Scuba (Aletli Dalış) Nedir?

SCUBA İngilizce (Self-Contained Underwater Breathing Apparatus: Kendinden Yeterli Sualtı Solunum Aygıtı) kelimelerinin baş harflerinden oluşur. Su altında bağımsız ve taşınabilen bir tüpte taşıdığımız basınçlı hava ve/ veya gazların ortam basıncına regüle edilerek solunmasını sağlayan sistemi tarif eder. Scuba, scuba ekipmanı, scuba yapmak gibi farklı kullanımlarla yapılan sporu, kullanılan ekipmanı ya da rekreasyonel aktiviteyi tanımlayabilir. Günümüzde tüplü dalış, aletli dalış olarak da tanımlanır.

Scuba ile dalış; popüler, kolay ve eğlenceli bir aktivitedir. Pek çok rekreasyonel outdoor aktiviteye olan ilgi azalırken scubaya, başka bir deyişle dalgıçlığa olan ilgi gittikçe artmaktadır.

Dünyanın %70' den daha fazlası sularla kaplıdır. Sualtı dünyasının gizemi tarih öncesi çağlardan günümüze, mitolojik varlıklardan deniz yolculuklarına, Jules Verne romanlarından Hollywood filmine hep varlığını sürdürmüştür. Sualtında geçirilebilen zaman daha önceleri sadece nefesin yettiği kadar olup sualtı zemininden inci, sünger ve benzeri kıymetli malzemenin çıkarılması için bu yöntem uygulanmıştır. Tüplü dalış sualtındaki süreyi uzatarak amaca hizmet etmiştir.

Sualtı araştırmaları neredeyse 3 asır önce dalış çanı ve hantal sualtı elbiseleri kullanılarak, yüzeyden hava pompalanması yöntemiyle başladı. Aslında yüzeyden desteksiz ve kendinden yeterli hava kullanımı, teknoloji ve mekanik alanında çok yakın zamanda meydana gelen gelişmeler sonuncunda mümkün olmuştur.

Hava kullanarak yapılan sualtı araştırmaları ve keşifleri dalgıçlar tarafından 1700'lerden beri yapılıyor olsa da, pek çok kişi için ulaşılamazdı. Eğlence için scuba dalışı ise hayal bile edilmesini olanaksız kılacak kadar lüks bir aktiviteydi. Sibop, vana ve basınçlı hava kaplarının mühendislik alanındaki gelişmeleri sonucunda 1930'larda ilk Kendinden Yeterli Sualtı Solunum Aygıtı denilebilecek sistemler oluştu ve günümüzdeki tüplü dalışa kadar gelindi.

Bu tüpler dalıcının yüzüne hava işleyen, hantal ve yetersiz sistemlerdi. 1942 – 1946 yılları arasında Fransız Deniz Subayı Jacques-Yves Cousteau ve mühendis Emile Gagnan Aqua Lung (su akciğeri) olarak adlandırılan, basınç sibopları kullanan ve sadece dalıcı nefes aldığında uygun basınçla hava veren bir cihaz geliştirdiler. Daha sonraki 20 yıllık dönemde Aqua Lung güvenirliği ve emniyetini tamamladı ve 1960larda 'Sportif Dalış' doğdu.

1960'larda bu yeni sporun kuralları ve emniyetli öğretimini sağlamak için NAUI (Milli Sualtı Eğitmenleri Birliği) ve 1967de PADI, Profesyonel Dalış Eğitmenleri Birliği) kuruldu.

1970'lerde gelişim devam etti ve scuba sistemine denge yelekleri, daha iyi sistemler ve basınç göstergeleri devam etti. 1980'lerde ve 1990'larda ise daha iyi, daha güvenli, daha hafif ve daha rahat ekipmanların geliştirilmesi scubanın popülaritesini artırıp bir sanayi haline gelmesini sağladı.

Günümüzde scuba (aletli dalış), sualtının büyülü dünyasını keşfetmek için çok uygun bir bütçe ayırarak herkes için yapılabilir bir aktivite haline gelmiştir.

Dalışa başlamak istediğinizde, eğitim alabilir, ekipman kiralayabilir, rehberli dalış yapabilir, tekneden ya da kıyıdan dalışlar ile sualtını keşfetmeye başlayabilirsiniz.

Yurtiçi ve yurtdışı dalış turlarımıza katılarak hem dünyadaki dalış bölgelerini tanıyabilir, hemde dünyadaki farklı kültürleri gezip görme imkanını yakalayabilirsiniz.

nereids-dalis-merkezi-tarihce-icerik-img3 

Web sitemizdeki çerezleri (cookie) kullanıcı deneyimini artıran teknik özellikleri desteklemek için kullanıyoruz. Detaylı bilgi için tıklayınız.
Tamam